Astroloji,
güneş sistemi gezegenlerinin insanlar üzerindeki etkilerini inceleyen bir
ilimdir. İnsanlığın ilk tarihinden itibaren günümüze kadar gözlemlerle ve
deneyimlerle kalıcılığa ulaşmış bir çok teknik içerir. Gezegenlerin her birinin
temsil ettiği belirli bir konu vardır. Ve gündelik hayatımızda karşımıza çıkan
olaylar ve durumlar, o günün gezegen etkileşimlerinde gizlidir…
Mars; fiziksel enerjimizi, cinselliği, kendimizi
ortaya koyma şeklimizi temsil eder. Mücadeleyle ve savaşmakla yakından
ilişkilidir. Bir burçta kalma süresi yaklaşık 43 gün civarındadır. 2013 Aralık
– 2014 Temmuz tarihleri arasında Terazi burcunda retro yapan Mars, uzun bir
süre hepimizi geçmişle ilgili düşüncelere, ilişkilerimizi sorgulamaya
yöneltmişti. Enerjimizi verimli bir şekilde kullanmakta zorlandığımız bu
zamanlar, hepimizin hayatında çok farklı tecrübelere neden olmuş olabilir. 2014
Ağustos ayından itibaren Akrep burcunda ilerlemeye başlayan Mars, cinsel
duygularımızı, duygusal ve sezgisel dürtülerimizi, hırslarımızı ve hedefe
yönelik amaçlarımızı fazlasıyla harekete geçirdi. Bastırdığımız duygular açığa
çıkarken, öfkemizin bastırılamayan yüzüyle karşılaştık. İntikamcı duyguların
kişiye ne kadar zarar verebileceğini, bugün güldüğümüz şeylere yarın ağlayabileceğimizi, hayatın gerçek ve derin yüzünü yakından görmeyi başarabildik.
13 Eylül
2014 tarihinde Mars Yay burcu yolculuğuna başlayacak. Kendimizi daha neşeli ve
enerjik hissetmeye başlayacağımız bu süreçte, iletişimle ilgili konular ön planda olacaktır. Yüksek enerjimiz nedeniyle günlük
hayatımızda oluşabilecek sakarlıklara ve ufak kazalara dikkat etmeliyiz.
Değişken enerjilere kolayca uyum sağlayabileceğiz. Sportif faaliyetlere zaman ayırabilir, gezmekten ve dolaşmaktan daha fazla keyif alabiliriz. Özgürlük
ihtiyacımız yüksek olabilir, bağımsız hareket etmek isteyebiliriz. Seyahatler
ve yolculuklar gündemde olacaktır. Yabancılarla ilgili konular, farklı
kültürlerle ilgili bilgiler sohbetlerimiz arasında sıkça yer alabilir. Gelişme
arzusu duyabilir, kişisel gelişimimizle ilgili konulara ve bilgi alışverişine
önem verebiliriz. Ufkumuzu geliştirecek olaylar, farklı bakış açıları, evrensel
ve felsefi düşünceler sıkça gündeme gelebilir. Herşeyin en doğrusunu
bildiğimizi düşünebilir, zaman zaman kibirli bir tavır benimseyebiliriz. En
doğrusunu biliyor olsak bile, karşımızdaki kişinin anlattıklarını ona saygı
duyarak dinleyebildiğimiz takdirde çok daha farklı bilgiler edinebiliriz. Dünya
ve ülke gündeminde din konuları ve inançlarla ilgili mücadeleler sıkça gündeme
gelebilir. 27 Ekim 2014 tarihine kadar bu etkileri hissetmeye devam edeceğiz…
Sevgi, umut
ve ışıkla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder