Emeğin Karşılığını Almak; Jüpiter Oğlak Burcunda & Burçlara Etkileri

2 Aralık 2019’da başlayan Jüpiter’in Oğlak yolculuğu 19 Aralık 2020 tarihine kadar devam edecek… Bu yolculukta Jüpiter’e eşlik eden Plüto, Satürn ve Güney düğüm etkisi Jüpiter’in potansiyelini güçlendirirken, önemli yaşamsal deneyimlere başlıyoruz…

Gökyüzünün en büyük gezegeni Jüpiter; bilincimizi, maneviyatımızı, hakkaniyetimizi büyüten, iyileştiren etkiler yaratır. Jüpiter’in haritamızda geçtiği yerlerde gözle görülür, bilinçle hissedilir iyileşmeler, farkındalıklar kazanırız. Emek verdiğimiz, çaba gösterdiğimiz, harekete geçtiğimiz konularda şans ve fırsatlar getirir. Jüpiter döngülerinde zahmetsizce, kendiliğinden gelen fırsatlar da mümkündür ancak bunlar değerlendirildiğinde, doğru kullanıldığında bolluk ve berekete kavuşuruz.

Hiçbir gezegen, hiçbir etki durağan bir enerji halinde mucizeler yaratamaz. Bu nedenle Jüpiter transiti yaşayan burçların yüksek beklentileri, çabasız olduğunda, beklenileni getirmez. Zira Jüpiter Oğlak’ta çalışma, üretme, güç işlerin üstesinden gelme, yapılamayanı yapabilme gücü ve şansı verecektir. Oğlak burcundaki gezegen yoğunluğunun bize en büyük getirisi iş ve çalışma hayatımıza yönelik başarılar olacaktır. 

Jüpiter Oğlak seyri boyunca sorumluluklarımız artabilir. Daha iyisini başarmak için daha sıkı ve tempolu bir çalışma haline girebiliriz. Zor işleri başarmak, sorumlulukla ve disiplinle hareket etmek, uzun zamandır hedefimize koyduğumuz alanlarda görünür olmak için müthiş bir zaman… Bu dönem hırslarımız artabilir ve hırs duygusunun dengesiz kullanımı bizi çok yoğun öfke ataklarına çekebilir. Bir şeyi başarmak için elimizden geleni yapmak, olduramadığımız durumlarda kabule geçmek ve teslimiyette kalmak elzemdir. 

Bu dönem dişlerimiz, cildimiz, eklem bölgelerimizde yapacağımız tedaviler iyileşme sağlayabilir. Ancak Satürn etkileri de yıl boyu devam edeceği için bu bölgelerde hassasiyetimiz de devam edebilir. Jüpiter Oğlak yolculuğu iş kurumları ve ekonomi piyasasında iyileştiren etkiler yaratacaktır. Ancak bu iyileşmeler haksızlıkların ve adaletsizliklerin bitmesini de destekleyeceği için; önümüzdeki 1 yıl boyunca yaşanacak her durum, iş ahlakının, çalışma prensiplerinin yenilenerek güncellenmesine hizmet edecek… 

Türkiye’nin işbirliği halinde olduğu ülkeler ve devletler konuları hareketlenebilir. Bu dönem gizli ve açık düşmanlıklarımızı daha iyi görmek ve anlamak mümkün olacaktır. Türkiye’nin ilerletilmiş Ay’ıyla kavuşum halinde olacağını düşünürsek, halkı iyileştiren, ülkedeki kadın haklarını koruyan yeni yasa ve tasarıları bekleyebiliriz. İçsel kaynaklarımızı, ülkemizin zenginlikleri görmek ve dış çevreye göstermek açısından Jüpiter Oğlak yolculuğunu iyileştirici bulmaktayım. Ancak kolektif olarak Türkiye karmasını dönüştürdüğümüz, yaşadığımız zorlu senaryolarla ülke bilincine katkı yaptığımız bu dönemlerde yaradan hepimizin kalbini ve yolunu açsın dilerim… 

20 Aralık 2020 tarihinde Jüpiter ve Satürn’ün Kova burcunda kavuşumuyla birlikte başlayacak yepyeni 20 yıllık bir döngüye hazırlanıyoruz. Yaşadığımız son yıllar ve bu yıl, bu sürecin hazırlık aşamasında olduğumuzu gösteriyor. Jüpiter Oğlak yolculuğunu çalışarak, üreterek, kendini ve işini geliştirerek, eğitimlerine devam ederek yaşayan kimseler, 2021 ile birlikte yepyeni bir hayata geçiş yapacak. Özellikle Jüpiter ve Satürn’ün en son 2000’li yıllarda Boğa burcunda kavuştuğunu düşünürsek, 2020’li yılların kova çağını getireceğini, bilimin ve teknolojinin çok daha fazla gelişeceğini öngörebiliriz. 

Jüpiter Oğlak seyrinin tüm emeklerinizin karşılığını en somut, en güzel ve en hızlı şekilde getirmesini ve hepimize mucizeler yaşatmasını dilerim…

Ve öylede oldu…

Bu yolculukta neler yaşayacağınızı, önemli tarihleriyle birlikte öğrenmek için bireysel danışmanlıklardan yararlanabilirsiniz. 

Detaylı bilgi ve randevu; Yasemin hanım – 0541 540 30 84 (WhatsApp) 

Jüpiter Oğlak yolculuğunun Burcunuza Göre etkilerini Yükselen, Güneş ve Ay burcunuzla birlikte izleyebilirsiniz… 

Koç

Boğa

İkizler

Yengeç

Aslan

Başak

Terazi

Akrep

Yay

Oğlak

Kova

Balık

Reddedilme Travması; Bağımlılıklar ve Kaçan Maskesi

Reddedilme travması; bugün bir çoğumuzun bilmediği ve en çok yaşadığı psikolojik sorunların başında gelmektedir. Anne karnında istenmemekle başlayabilen, çocukken anne ve baba tarafından ihtiyaç duyduğu güveni ve beslenmeyi alamayan bir çok insan bu travmanın yarattığı sorunlarla günümüzde mücadele etmektedir. 

Reddedilme bilinçaltının en kilit noktalarından biri olmakla birlikte, kişinin dünyaya ait hissetmemesine ve bu nedenle çeşitli bağımlılıklar geliştirmesine yol açar. Bugün alkol ve uyuşturucu sorunu yaşayan, yemek yemeye ya da sigaraya bağımlı olan, aileye, sevgiliye ve sevilme ihtiyacına bağımlılık geliştiren herkes bu travmanın kurbanıdır. 

Dünyada ihtiyaç duyduğu güveni ve sağlıklı yaşamı ortamını bulamayan insan köklenme sorunu yaşar. Kendini dünyaya ait hissetmek, dünyaya bağlanmak adına; bir şeye tutunma, kendini bu şekilde uyuşturma ve iyileştirme yoluna gider. “Bağımlı olduğumuz konular ruhumuzun en büyük gelişim alanı, hayatımızın en zorlu deneyim alanıdır. “ Burada insan uykuya dalar ve buradan uyanmak en güçlü yapılanmayı, dönüşümü beraberinde getirir... 

Reddedilme travmasının bir diğer etkisi de kaçan maskesidir. Kişi kendini korumak, kendini acıdan ve üzüntüden sakınmak adına herseye tepkisel davranışlar sergiler ve sevmekten, bağlanmaktan korkar. Bu kişiler tek başına olmaya, yalnızlaşmaya eğilimlidir ve genelde bunu korumak için alkol, yemek, bilgisayar oyunları ya da antidepresan gibi uyarıcılara ihtiyaç duyar. 

Reddedilme travması yaşayan kişiler bağımlılık ve kaçan maskesini bir arada yaşamaya eğilimlidir. Gözlemlerime göre özellikle Türkiye’de yaşayan kadınlar bağımlılık kutbunu, erkekler ise kaçan maskesini daha ağrlıklı yaşamaktadır. Ve genelde bağımlı kadınların aşık olduğu adamlar, onu reddetme eğiliminde olan, alkol ve bağımlılık problemi yaşayan ve sağlıksız hareket eden bireylerdir. 

Aynı şekilde bağımlılık yönü güçlü olan erkeklerde, kaçan maskesi taşıyan ve dengesiz hareketlere eğilimli olan kadınları hayatlarına çekmektedir. Bu ilişkilerin hizmeti; kişilerin birbirlerini aynalaması ve uyanışlarına katkı olmaktır. Bu ilişkiler genelde ruh eşi ilişkileri olabilir ve kişilerin birbirlerine olan hizmetleri tamamlanana kadar devam eder. 

İki kişide durumun farkında olur ve bu duygularını iyileştirmeyi seçer, ilişkilerini, ilişkilerdeki tepkilerini bilinçli olarak yaşamayı  seçerlerse; beraberce yükselmek, aydınlanmak, sağlıklı ve mutlu ilişki düzenine kavuşmak hayal olmaktan çıkar... Bunun temeli iki bireyinde kendi merkezinde güçlenerek, özdeğer ve özsevgi duygularını güçlendirmesiyle mümkün olur. 

Buradan çıkış noktası; kişinin çocukken yaşadığı travmaları görmesi, anne ve babanın onda yarattığı eksikleri farketmesi, bu eksikliklerin kişinin ruhsal yaşamı için gerekli olduğunu kabul ederek, herkesi affederek, kendi değerini yeniden yaratmayı seçmesiyle başlar... Bu iyileşme süreci uzun bir yolculuktur ve profesyonel destek almak, doğru rehberlerle çalışmak “travmanın şiddetine göre” gerekebilir. Doktor ve ilaç tedavisiyle süreci bastırmak yerine ruhu iyileştiren, kişinin özgüven ve motivasyonunu artıran terapi ve ruhsal şifa yöntemleri çok işe yaramaktadır. 

Geçmiş yaşam noktalarımdan gelen bu bağımlılık konusunu senelerce kendi hayatımda deneyimlerken, bağımlılıkla ilgili benden rehberlik isteyen yüzlerce danışanım sayesinde bu konunun ne kadar kilit bir nokta olduğunu farkettim. Günümüzde bir çoğumuz kendimizi dünyaya ait hissetmek adına bir şeylere tutunuyor, bu sayede hayat amaçlarımızdan uzaklaşarak potansiyelimizi ve kendi gerçekliğimizi yaratamadan yaşamaya seçiyoruz. 

Reddedilme travmasını bir ağaç olarak düşünürsek; bu ağacın bir sürü kökleri var ve bu kökler; “suçluluk, yetersizlik, değersizlik, kendini sevmeme, bedenine zarar verme, asosyallik, mutsuzluk, başarısızlık, tükenmişlik sendromu, intihar eğilimleri ve bir çok sağlık sorununa” neden oluyor. Anne ya da baba olmaya hazır olmayan, anne ve baba olmaktan korkan, çocuğunu yanlız bırakmak zorunda kalan, boşanan ya da huzursuz evlilik yaşayan bir çok yetişkinin çocukları bu travmayla hayata başlıyor... 

Kardeşi olduğunda kendisini ikinci planda hisseden, okul arkadaşları tarafından alay konusu olan bir çok insan, hatta hepimiz reddedilme travmasını bir şekilde yaşıyoruz. Bilimsel bilgileri ruhun şifası için kullanmak, çözüm ve çıkış yolunu ruhun teslimiyeti ve sevgisiyle iyileştirmek yapabileceğimiz en bilinçli eylem olacaktır... 

Bu yaralarımız iyileştiğinde, reddedilen, suçlanan, ait hissedemeyen her bir duygumuzu iyileştirmeyi seçtiğimizde; hayata sıfırdan başlayacak, çok güçlü bir yaşam enerjisiyle dolacak, bize verilen rengarenk ışıklarla tüm hayatı aşkla yaşayacağız... 

Ve öylede oldu... 

Astroloji haritanız rehberliğinde Theta Healing tekniğiyle bireysel bilinçaltı terapilerinden yararlanmak, şifalanmak ve daha güçlü bir hayat yaşamak için benimle iletişime geçebilirsiniz. Uranusyen@gmail.com 

Miray Ertuğrul 

Ruh eşinle birlikte olduğunu nasıl anlarsın ?

 Görür görmez tanıdığın hissini kapıldığın, hem çok çekici hem de itici gelen, yanında huzurla dolduğun ve yükseldiğin, en derinlerinde saklı kalan, hiç bilmediğin gölge duygularını kontrolsüzce ortaya çıkarmana neden olan kişi ruh eşindir. Ruh eşin yalnızca sevgilin ya da eşin değil; hayat yolunda ki en büyük rehberin ve şifacın, en zorlayıcı ve en tutkulu ilişkin, varlığıyla da yokluğuyla da seni güçlendiren, ruhsal uyanışını başlatan ve ilahi aşka uyandıran kişidir. 

Ruh eşi ilişkilerinde hissedilen duygular normal ilişkilere göre çok daha yoğun ve güçlü akar. İlahi birlik temasına ve kutsal izdivaç haline kavuşabilmenin yolu, ruh eşi ilişkilerini anlamaktan ve bu ilişkilerin hayatımıza olan hizmetlerini görmekten geçer.  Bu güçlü birleşmelerin değiştirici gücünden korkan “eski” benlik; vazgeçmeniz ve bırakmanız, olduğunuz yerde kalmanız için ikinize de türlü kaygılar vererek ve nice engeller, ayrılıklar yaratabilir... Bu korkuların şifalanması, iki kişinin de aynı noktada kavuşabilmesi bazen çok yıllar alabilir.

Ruh eşlerini karşılaştıran en önemli şey, bu hayata doğmadan önce yaptıkları anlaşmalardır. Bu anlaşmalarda, iki ruhun da bu hayatta öğrenmesi ve geliştirmesi gereken dersleri vardır ve ruh eşleri birbirine yardım etmek, bu konularda  gelişime hizmet etmek üzere karşılaşırlar. Kontratlar ve anlaşmalar ne kadar güçlüyse ilişkinin çekimi ve bağlantısı o kadar güçlü olur ve yıllar boyu sürer. 

Sende güçlü olan şey partnerinde eksik, sende eksik olan şey partnerinde güçlüdür. Sevgi dolu bir ruhsan fakat kendine yeterince güvenmiyorsan; ruh eşin kendine çok güvenen fakat kendini yeterince sevmeyen biridir. Sen onu severek ona sevgiyi öğretirken, o sana kendine güvenmeyi ve özgüvenli olmayı öğretir. İlişkindeki hizmetlerin neler olduğunu, burada verdiğim örnekteki gibi; kendindeki ve ruh eşindeki güçlü ve zayıf yönleri tespit ederek anlayabilirsin…

Burada bahsedilen hizmetlerin öğretilmesi, algılanması zorlu olaylar yaratabilir. Ne yaşarsan yaşa, ruh eşi ilişkilerinin içinden çıkmak, ayrılsan bile tamamen unutmak kolay değildir. Tüm evren ikinizi bir araya getirmek, ruhunuzu güçlendirmek için çalışır. Sen ne yaşıyor ve ne kadar zorlanıyorsan; o da seninle olan yolculuğunda benzer şeyleri yaşar ve hisseder...

Ruh eşinin amacı hayatının merkezinde olup sana masalsı bir aşk yaşatmak değil; hayatının merkezine kendine koyarak seni en güçlü haline getirmektir. Bu ilişkilerde ihtiyaçlara bağlı beklentiler karşılanmaz. Beklentide kaldıkça akış bozulur, araya mesafeler girer. Sevilmeye ihtiyaç duyduğunda değil, sen kendini sevgiyle doldurduğunda ruh eşin sana aşkla gelir... İhtiyaç duyduğun herşeyi kendi kendine verebildiğin an, bir başkasıyla tam ve bütün olmaya, dolu dizgin akmaya hazırsın demektir... 

Ruhunun o an ki İhtiyacı ve hakedişi neyse, ilişkinde o görünür olur. Sevgiyi ve mutluluğu hakeden eylemler yaptıysan, kendini merkeze koyduysan ilişkine aşkı ve mutluluğu çeker, onsuz mutlu olamıyor ve sevgiyi ona bağlıyorsan ilişkinde ayrılığı yaratırsın. Sana göre o zor anında yanında olması, varlığını hissettirmesi gerekir. Ama ruhun o an onunla olursa gelişmeyeceğini, büyümeyeceğini bildiği için yanlız kalman gereken anlarda onu senden uzakta tutar. “Yaşadığın her ayrılık ve kırıldığın her durum seni daha da güçlendiren, ilişkini daha yüksek doyuma taşıyan bir geçiştir. “

Onun kendini bulma ve kendini dinleme süreci; senden bağımsız değildir. Kendini göremiyor ve ne yaşadığını anlayamıyorsan; sevdiğin insanın neye ihtiyacı olduğuna bak... Bunları dış gözle görmek ve tespit etmek, ruhunla hissetmek çok kolaydır. Onun hangi konularda ilerlemek istediğini, neyi güçlendirmesi gerektiğini anladığında; kendi ruhunun yolunu ve sürecini daha iyi anlayacak, neye ihtiyacın olduğunu daha kolay görebileceksin. 

Canın acıdığında yaşadığına isyan ettiğin, zor olduğu için çokça şikayetlendiğin bu ilişki ve kişi olmasaydı; kendini geliştirmeye ve değişmeye  bu kadar hevesli olur muydun ?

Kalbine düşen acı tüm benliğini alev alev yakmasaydı, yaradanın aşkına kavuşabilir miydin?

Sana yaşattığı mutluluk ve sevgi olmasaydı, gördüğün ve yaşadığın hayatın derinliğini keşfedebilir miydin ?

Bu dünyaya gelerek kendini ve yaradanı bulmak üzere çıktığın bu yol; Aşk’tan geçer ve Aşk’la güzelleşir… Kaçsan da, koşsan da varacağın en güzel yer Aşk’tır…

Yoluna gelen ve kalbinden geçen her ruh eşinin ve yaşadığın her Aşk’ın hizmeti; sonsuz ve ilahi olan yaradan aşkına kavuşmaktır…

Aşka düştüysen ve Aşk yolundaysan ne mutlu sana… Kalbindeki o aşkı sevdikçe ve o sevginin varlığına şükrettikçe; tüm engellerin kalkacak ve aşkın bereketlenerek çoğalacak…

Aşk ile…

Miray Ertuğrul

Ruh eşi yolculuklarınızı şifalandırmak için bireysel terapilerden destek alabilirsiniz. Whatsup; 0538 853 39 67 – uranusyen@gmail.com

Yengeç Burcunda Dolunay & Burçlara Etkileri (22 Aralık 2018)

 22 Aralık 2018 saat 20:48’de Yengeç burcunda yılın son Dolunay’ı gerçekleşiyor. Aslan burcunun yükseldiği Dolunay haritasında; 5. Ve 11. Evler vurgu kazanırken, 6. Ve 12.evlerde dikkat çekiyor. Mc noktasında yer alan Uranüs; sürpriz değişim ve yenilikler olacağını gösterirken, 0 derecede gerçekleşen bu Dolunay, karmik ve kadersel açıdan önem kazanıyor.

  Geçmişle ilgili çok önemli yüzleşmeler yaşadığımız 2018 yılını Yengeç dolunayıyla kapatıyoruz ve yıl boyu yolumuzdan geçen, aklımızdan silinmeyen geçmiş konular bu Dolunay’la birlikte yeniden gün yüzüne çıkıyor… Geldiğimiz noktayı görmek, gitmemiz gereken yolu hatırlamak için bazen geçmişe dönmek iyidir. Acı bir olay yaşarken o olayın bize öğrettiği tecrübeleri hemen o an göremeyebiliriz. Hatırladığımızda içimizi yakan anılar; zamanla şifa bulur. Ve bir zaman sonra geçmişe baktığımızda, o olaylardan almamız gereken ders ve deneyimleri daha iyi görür hale geliriz. Geçmişin zaman zaman tekrar karşımıza gelme nedeni budur.

 Retroların hemen ardından yılı kapatırken yaşadığımız bu Dolunay;  2018’de yaşanan  ve olumsuz olarak tanımladığımız durumların, ruhumuzu ve duruşumuzu ne kadar büyüttüğünü ve güçlendirdiğini göstermek istiyor. Olan biten, geride ve geçmişte kalan her durumun hayrını görmeyi başardığımızda; geçmişi hatırlamak bize acı vermez.  Bu Dolunay’dan bir sonraki Yeniay ve Dolunay; Güneş ve Ay tutulması olarak gerçekleşeceği için; Dolunay etkisini çok güçlü hissediyoruz. Güçlü değişim ve yeniliklere adım adım yaklaştığımız bugünlerde; oldukça hassas, kırılgan, aceleci bir duygu durumunda olabiliriz.

Tutunduğumuz, bırakmak istemediğimiz konu ve kişiler ne kadar çok ise, bugünler o kadar depresif, melankolik ve mutsuz geçecektir. Geçmişi geri getirmeye çalışmak, yanlış olduğunu bir çok kez gördüğümüz halde, aynı yolda yürüyüp doğru sonuçlar almayı umut etmek vakit kaybıdır. Geçtiğimiz Yeniay’da bu süregelen alışkanlık ve davranışlara veda etmediysek; “Bu Dolunay; Ruhsal Özgürlüğümüze Yapılan SON çağrıdır.” Güneş’in Oğlak seyri ve önümüzdeki tutulma süreci çok sert ve keskin düşüşler yaşamamak adına; şimdiden hayatımıza yeni bir düzen vermeli ve ruhumuza iyi gelmeyen ilişkilerden, ortamlardan ve alışkanlıklardan vazgeçmeliyiz. Dolunay zamanları bırakmak ve özgürleşmek için oldukça etkilidir.

 Önümüzdeki 1 aylık süreçte ve 3 ay’a etki eden ekinoks haritasında; hayat çok gerçekçi davranacak ve yapamadığımızı düşündüğümüz konularda sorumluluk alarak yapabilirliğimizi kabul etmemizi isteyecek. Çalışarak, üreterek, elimizden gelenin en iyisini yaparak takdiri ilahiye güven duymamız; olumsuz durumları kolayca kabule geçmemiz gerekecek. Aşırı kontrolcü davranan, şartları yönetemediğinde gergin hisseden, egosunun hırslarına kapılan kişiler 2019 yılında güçlü kriz ve dönüşümlerden geçebilir ve Allah’a güven duyarak, O’na daha çok dönerek bu süreçleri kolaylaştırma yoluna girebilirler.

 Dolunay zamanı bastırılmış öfke, hazmedilemeyen duygu ve durumlar mide hastalıklarını tetikleyebilir. Hayata, akışa güven duymadığımız da ve kendimizi sevmediğimizde beslenme bozuklukları, aşırı yemek yeme isteği baş gösterebilir. Bugünlerde sindirim sistemimiz hassas olacağı için daha dengeli beslenme planları oluşturmak gerek. Önümüzdeki 1 aylık süreçte cildimiz, dişlerimiz ve eklemlerimiz daha hassas olabilir. Bol su içerek kireçlenme ve cilt bozukluklarının önüne geçebiliriz. Bedenimizi esneten pilates, yoga gibi sporlardan destek alarak daha sağlıklı ve zinde bir yaşama kavuşabilir, ruhsal & duygusal olarakta kendimizi çok daha güçlü hissedebiliriz. 

Kişisel güç ve iradenizi elinize alarak; hayal ettiğiniz yaşamı kendi ışığınızla var ettiğiniz, içinizdeki aşk ve sevgiyi güçlendirerek tüm yaşamınıza bereketle akıttığınız; muhteşem bir dolunay ve yepyeni bir yıl olmasını dilerim…

Aşk ile… J

Miray Ertuğrul

Bireysel Astroloji Danışmanlıkları, Şifa terapileri ve Ocak ayında başlayan Astroloji Eğitimi için detaylı bilgi ve randevu; uranusyen@gmail.com

Dolunay’ın Burcunuza Göre Etkilerini İzlerken;

Yükselen ve Ay Burcunuzla Birlikte İzlemeyi Unutmayın J

Koç

Boğa

İkizler

Yengeç

Aslan

Başak

Terazi

Akrep

Yay

Oğlak

Kova

Balık

İkizler Burcunda Dolunay & Burçlar (23 Kasım 2017)

23 Kasım 2018 Cuma günü sabah 08:39’da İkizler burcunda Dolunay gerçekleşiyor. İkizler ve Yay burcunun 00 derecesinde gerçekkeşen,  Ay ve Güneş karşıtlığına eşlik eden Jüpiter ve Mars;  Dolunay yöneticisi Merkür’ün Retro konumu, Dolunay haritasını ilginçleştiriyor.

 Zihnimizin derin kapılarını aralayarak önemli bilgileri açığa çıkaran, görüş açımızı genişleten ve iyimserleştiren bir Dolunay yaşıyoruz. Merak duygumuza sabırsız ve aceleci haller eşlik edebilir. Kendimizi ifade etme, iletişim kurma, beklediğimiz haberleri alma, belirsizlikleri bir karara bağlama isteğimiz her ne kadar kuvvetli olsa da, Dolunay yöneticisi Merkür’ün Retro olması sakinlik istiyor.

 Beklentisizce aktığımız hayat alanlarında keyiflendirici sonuçlar alabiliriz. Çok düşündüğümüz ve akışa bırakmakta zorlandığımız, kibire kapıldığımız, doğruluğundan emin olarak yargıya girdiğimiz konular ise bugünlerde bizi uykusuz bırakabilir. Daha esnek, sınırsız ve geniş düşünebilmemiz için hayat tüm olasılıkları karşımıza getirecek. Değişen durumlara ve düşüncelere açık olanlar ise bu Dolunay’ı daha keyifli hissedecek.

  Kararsızlık ve ikilem yaratan konuları çözmek için, ne istediğimizi bilmemiz,  yüreğimizin arzularına güvenerek ve inanarak yürümemiz yeterli olacak. Hareket ve aksiyon isteyen Mars enerjisi doğru kullanılmadığında öfke ve sinir krizine dönüşebilir. Sinir sistemimiz de bugünlerde her zamankinden daha hassas olacağı için spor yapmak ve hareket halinde olmak dengemizi yerine getirecektir.  

 Özel ilişkilerde bağımsızlık ve özgürleşme isteği ay boyu devam edecek. İlişki içinde olduğumuz kişilerin tercihlerine ve özel ihtiyaçlarına uyum gösterme ve isyan etme duygusu bir arada çalışabilir. İlişkiye yönelik korku ve kaygılarımızın Aralık itibariyle yeniden şifalanma sürecine gireceğini Venüs Akrep geçişiyle birlikte deneyimleyeceğiz. Koşulsuz ve karşılıksız sevgide kalan, kendiyle olan ilişkisini güçlü ve güzel tutmayı başaran kişiler her daim mutlu olacak.

Bu dolunay’da yapılabilecek en güzel şey; dostlarla keyifli ortamlar yaratmak ve sohbetler gerçekleştirmek, bilgimizi geliştiren eğitimlerden, seminerlerden yararlanmak, bol bol okumak ve yazmak, zihinsel güç ve pratiklik gerektiren konularla ilgilenmek, olumlu ve pozitif duyguları artırmak ve benzer aktiviteler olacaktır. İlişki içinde olduğumuz kişilerden ve birebir ilişkilerden güzel destekler alabiliriz. Kişisel olarak bağımlı olduğumuz ilişkilerden, alışkanlıklardan, bağımlı olduğumuz her türlü durumdan özgürleşme ve yenilenme zamanı…

Aylık ve yıllık Astroloji Danışmanlığı, Theta Healing bilinçaltı terapileri için iletişim; uranusyen@gmail.com ~ 0538 853 39 67

Keyifli, huzurlu ve yenileyici bir Dolunay geçirmemiz dileğiyle…

Miray Ertuğrul

Dolunay’ın Burcunuza Göre Etkilerini İzlerken;

Yükselen Burcunuzla Birlikte İzlemeyi Unutmayın J

Koç

Boğa

İkizler

Yengeç

Aslan

Başak

Terazi

Akrep

Yay

Oğlak

Kova

Balık

Jüpiter Yay Burcunda! (8 Kasım 2018 – 3 Aralık 2019)

 8 Kasım 2018 Perşembe günü Jüpiter gününde, Jüpiter 1 yıl boyunca seyahat edeceği Yay burcuna giriş yapıyor. Yay ve Balık burçları başta olmak üzere, haritalarımızda Jüpiter’in bulunduğu alanlarda ve ilgili konularda destekleyen, kolaylıkla gelen, hakkettiğimiz şans ve fırsatlara kavuşmaya başlayacağız. Uzun bir süredir Akrep burcunda derin şifaya vesile olan ve zorlukları aşma gücümüzü kuvvetlendiren Jüpiter, süreç boyunca gösterdiğimiz çabayı mükâfatlandıran katkılar sunuyor olacak…

Güneş sisteminin en büyük gezegeni olan ve dünyayı göktaşı ve meteor yağmurlarına karşı koruyan Jüpiter; Astroloji’de en sevdiğimiz iyicil gezegendir. Haritamızda bulunduğu ya da geçtiği alanlarda; kolaylıkla gelen, zahmetsizce ortaya çıkan şans ve bereket enerjisi taşır. Bu alanlarda abartıya kaçma, fazla cömertlik nedeniyle müsrif olma ya da kibir nedeniyle kaçırabileceğimiz fırsatlar da söz konusu olabilir ve buna dikkat etmek gerekir. Jüpiter’in vadettiği etkiler; rahat ettiği ve verimli olduğu burçlarda daha görünür olur.

 Jüpiter’in şans ve bereketi; emek veren, çaba gösteren, hareket halinde olan üretken insanları ödüllendirir. Hiçbir zahmete girmeden şans bekleyen kişiler Jüpiter transitlerinde bekledikleri güzellikleri göremeyebilirler. Evrende her şey alma – verme dengesiyle çalıştığı için; emek vermeden bereket alamayız arkadaşlar. J Jüpiter’in burcumuza geldiği ya da köşe evlerimizden(gezegenlerden) geçtiği zamanlar daha aktif, daha girişken olmalı ve bu zamanları iyi değerlendirmeliyiz. Önemli ve planlı atılımlar için Jüpiter en destekleyici gezegendir.

Jüpiter’in Yay yolculuğu iletişim, bilgi ve farkındalık kanallarımızın son derece kuvvetli olacağı, kişisel gelişim, spritüelizm, astroloji ve ezoterik bilgileri daha çok okuyup araştıracağımız ve içimizdeki bilgeliği keşfedeceğimiz bir döngü yaşatacak. Maneviyatımızın ve inançlarımızın peşinden gitme isteği daha kuvvetli akacak. Hayata daha iyimser, neşeli ve olumlu bakış açısıyla bakacak; olumlu düşünmeyi öğrenecek ve çekim yasasını doğru şekilde harekete geçireceğiz. Bu dönem neşeli ve mutlu olmaya, hoş görmeye daha açık hale geleceğiz.

  Yabancı dil öğrenmek, zorlandığımız eğitimlerde ve sınavlarda başarı sağlamak, bilgi haznemizi genişletmek, merak duyduğumuz konular hakkında geniş bilgiler edinmek çok daha keyifli ve kolay olacaktır. Kişisel gelişim programları, kariyer planlarımıza destek olacak eğitim ve seminerler çok güzel kapılar açabilir. Dini inanç ve görüşlerimizin de vurgu kazanacağı bu süreçte; dini kitapları okuyabilir, farklı kültür ve inançları merakla araştırabiliriz. Yabancı ülke seyahatleri ve dini yolculuklarda ön planda olacaktır.

 Önümüzdeki 1 yıl boyunca bir çok kişi yurtdışına çıkabilir ve turizmle ilgili alanlarda canlılık gözlemlenebilir. İthalat, ihracat alanları ve uluslararası projeler daha çok rağbet görebilir. Yolculuklar ve farklı yerler keşfetme, gezme-görme merakımız, vizyonlarımızı ve hayat görüşümüzü geliştirecek. İnsan olma erdemlerini daha çok özümseyebilir, erdemli ve etik davranışlara önem verebiliriz. Farklı fikir ve görüşlere anlayışlı yaklaşmak, fanatizmden ve aşırı bilmişlikten uzak durmak gerek…

Adalet, hukuk ve yargı sisteminde adil düzenlemeler gündeme gelebilir. Haksızlığa ve adaletsizliğe ses çıkaracağımız bu süreçte önemli davalar açılabilir ve davası devam eden konular medyada gündem yaratabilir. Yargıladığımız, kınadığımız, başkalarında görüp eleştirdiğimiz temalar başımıza gelebileceği için; bu dönem büyük konuşmamak önem kazanacaktır. Kendimizi geçmişte büyük konuştuğumuz durumları yaşarken bulmak, hayatta herşeyin insanlar için olduğunu hatırlamamıza ve daha geniş bir dünya-insan görüşüne sahip olmamıza hizmet edecek.

Jüpiter Yay geçişinde kitap yazmak, spora başlamak, düzenli ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları oluşturmak, doğa kamplarına ve doğa yürüşlerine zaman ayırmak, kişisel gelişime düzenli zaman ayırmak ve yatırım yapmak; şansı artıran etkiler yaratacaktır. Bu dönem karaciğer sorunları olanların, siyatik ağrıları yaşayan kişilerin daha bilinçli ve kontrollü hareket etmesi gerek. Genel olarak iştahımız da artacağı için sağlıklı ve doğal beslenmenin önemini bir kez daha vurgulamak gerek. J

 Jüpiter’in 1 yıl boyunca hayatınıza getireceği etkileri ve yaşamınıza dair önemli tarihleri öğrenmek için aylık ve yıllık Astroloji danışmanlıklarından yararlanabilirsiniz. Herşeyi yaratanın şifasına kanallık eden Theta Healing bilinçaltı terapisi ile; şansınızı bloke eden hayat alanlarını şifalandırabilir ve iyileşebilirsiniz.  Detaylı bilgi ve iletişim; uranusyen@gmail.com * 0538 853 39 67

Beklediğinizden, düşlediğinizden çok daha muhteşem bir döngü olmasını dilerim…

Aşk ile… J

Miray Ertuğrul

Boğa Burcunda Dolunay & Burçlara Etkileri (24 Ekim 2018)

 24 Ekim 2018 Çarşamba günü saat 19:45’te Boğa burcunda Uranüs ve Rx-Venüs vurgulu bir Dolunay gerçekleşiyor. Mirach yıldızıyla kavuşum yapan Dolunay haritasında İkizler burcu yükselirken, Pars Of Hyleg noktası 7.evde Yay burcunda yer alıyor. 6. Ve 12.evlerde kıstırılmış burçlarda yer alan Ay ~ Güneş karşıtlığı Satürn’den olumlu destek sağlıyor. Dolunay etkilerini + ve – 3 gün boyunca güçlü olarak hissedeceğiz.

 Güneş Boğa geçişinde filizlenen ve yeşeren yaprakların toprağa dökülerek, doğanın dönüşüm zamanını başlatan Güneş Akrep seyri Dolunay günü başlıyor. Bizler de aylardır bırakmaya çalıştığımız ancak bir türlü dönüştüremediğimiz eski duygu ve alışkanlıklarımızı bırakma ve dönüştürme gücü bulmaya başlıyoruz. Önümüzdeki 1 aylık süreçte yükseltici ve güçlendirici arınmalar yaşayacağız. Son bir yıldır zehrini akıttığımız yaralar ve acılar kabuk tutmaya ve tamamen iyileşmeye başlayacak. Güneş Akrep seyrinde gökyüzünde önemli geçişler ve değişimler yaşanacak ve tüm bunlar YENİ’liğin miladı olacak…

 Alıştığımız ve ait olduğumuz düzeni bırakmak, bildiğimiz yolların dışına çıkmak beşeriyetimizin en çok zorlandığı alanlardan biri… Ne kadar farkında ve bilinçli de olsak, değişmek ve yenilenmek, bildiğimizi bırakmak ve bilmediğimize yürümek hepimize ilk etapta ürkütücü geliyor. Beşeriyetimiz ait olmayı, bağ kurmayı, köklenmeyi seviyor. Yaşadığımız dünya da kaçınılmaz olan değişim ve dönüşüm teması; bu hayata anlam katan ve değerlerimizi yükselten en değerli olgulardan biri aslında… Dilerim bu bilgiyi tüm ruhumuzla ve beşeriyetimizle benimser ve içselleştirmeyi başarırız. J (Ve öylede oldu…)

Boğa burcunun yöneticisi Venüs; aşk, sevgi, cinsellik ve para temalarıyla ilgilidir. Derin bilgiye indiğimizde tüm bu temalar birbiriyle bağlantılı halde çalışır. Dünyasal düzende iyi bir işimiz ve rahat edecek kadar maddi kazancımız olduğunda rahat ve güzel bir ilişki, hayat yaşayacağımıza inanırız. Maddesel hırsları ve parayı aşk ve sevginin önüne koymak yaptığımız en bereketsiz eylemdir. Para akışımızın artması kendimize olan sevgimizle, bolluk – bereketimizin çoğalması sağlıklı bir ilişki ve tek eşli cinsellikle mümkündür. Kalbimizi sevgiye açarak ruhumuzu aşkla beslediğimizde dünyasal işlerimiz ve maddi kazancımız da doyum ve huzur vermeye başlar…

 Yaşayacak olduğumuz Boğa dolunay’ı bu temalarla ilgili önemli farkındalıklar getirecek. Sıkı sıkı tutunduğumuz bağımlılıklarımızı ve duygularımızı gün yüzüne çıkararak; yük olan duygu ve davranışları  bırakmak ve özgürleşmek gerektiğine dikkat çekecek(!) Öz sevgimizin önüne geçen ve kendimizi en değerli olmaktan alıkoyan konu ve ilişkilerle ilgili uyandırıcı gelişmeler yaşayacağız. Alacağımız haberler, yapacağımız konuşmalar; yeni kararlar almamıza ve yenilenmemize yardım edecek. Dolunay’ın verdiği yüksek enerji ve heyecan duygusunu kontrol etmek, Retro Venüs’ü unutmadan ilişkilerde sakin ve yapıcı olmak; güven bulduğumuz alanları ve ilişkileri koruyarak güçlendirecek…

Venüs Retrosu Etkileri; https://mirayertugrul.blogspot.com/2018/10/akrep-terazi-burcunda-venus-retrosu.html 

 22 Ekim haftası boyunca yaşamın her alanında sürpriz gelişmelere, ilginç olaylara ve beklenmedik durumlara açık olacağız. Şok etkisi yaratan durumlara ilk etapta çarpıcı tepkiler versek bile zaman akışında, Dolunay’ın yaşamımıza getireceklerinin hayrını ve bereketini göreceğiz. 8 Ekim haftasında Yeniay’la birlikte gündemimizde yer alan konular, o günlerde yaptığımız niyet ve başlangıçlar bu Dolunay’da ilk hasadını verecektir. Yüksek beklentilere girmeden, elimizden gelenin en iyisini yaptığımıza inanır ve daha iyisini yapmak için inançla yürümeye devam edersek çok karlı çıkacağız. İş ve gündelik hayatımızla ilgili düzenlemeler, sağlıklı yaşam alışkanlıkları, bilinçaltı çalışmaları ve ruhsal huzur sağlayan aktiveler, keyifli ve eğlenceli organizasyonlara duyduğumuz ihtiyaç artabilir.

 Heyecanlı ve taşkın duygularla hareket etmek, aşk ve ilişkilerde kısıtlayıcı, kıskanç ve korku dolu duygularla yaşamak çözüm olmayacağı gibi ani kopmaları da gündeme getirebilir. Gelişmenin ve büyümenin hiç bitmediğini düşünerek hareket edersek; bu Dolunay eksik kalan temaları somut bir düzlemde önümüze getirecek ve yapılması gereken düzenlemeleri hatırlatacak. Satürn desteği iradeli, kontrollü ve kararlı olmamızı destekleyecek. Olayları gelecek penceresinde değerlendirerek, Boğa’dan aldığımız sabır ve direyetle yapıcı ve somut eylemlere yönelmemiz gerekecek. Artık bize hizmet etmeyen konuları sonlandırmak, dolunayla birlikte bırakmak ve eyleme geçmek Kasım ayındaki yenilikleri güzellikle hayatımıza koyacak…

 Sanatsal ilham ve yaratıcılık gerektiren iş ve projelerden verim alabilir, güzel ve estetik temalara daha çok önem verebiliriz. Kişisel bakım ve güzellikle ilgili işlerimizde büyük risklere açık olacağımız bu hafta üç kez düşünüp karar vermek daha sağlıklı olacaktır. Yeme ve içme alışkanlıklarımızda aşırıya kaçmamaya dikkat etmeli, çok yeme isteğinin kendimizi sevmemekle ve duygusal boşlukla ilgili olduğunu hatırlamalıyız. Kimseden beklentiye girmeden kendimizi mutlu etmeye ve eğlendirmeye zaman ayırırsak Dolunay’ın rahatlatıcı etkisi devreye girecek. Boyun ve boğaz bölgemizin hassas olacağı bu dönem, duyularımız da son derece açık olacak…

 Umudumuzun ve inancınızın katlanarak çoğaldığı, aşk, güven ve yaşama sevinci veren motivasyonlarımızın arttığı, harika haberler aldığımız, mucizevi kavuşmalar yaşadığımız, kendimize ve yaradana olan sevgi ve bağlılığımızın katlanarak çoğaldığı muhteşem bir Dolunay olmasını dilerim…

Aşk ve Işık’la…

Miray Ertuğrul
Bireysel Aylık ve Yıllık Yorumlar, Bilinçaltı Şifa Çalışmaları için iletişim;
0538 853 39 67 (Whatsup) - uranusyen@gmail.com

Dolunay’ın Burcunuza Göre Etkilerini 

Yükselen Burcunuzla Birlikte İzlemeyi Unutmayın..

Koç

Boğa

İkizler

Yengeç

Aslan

Başak

Terazi

Akrep

Yay

Oğlak

Kova

Balık